14 Ağustos 2009 Cuma

Datça Edebiyat Günleri 2-Anadolu'da Edebiyat Dergiciliği


Edebiyat Günleri çerçevesinde yapılan etkinlik-
lerden birisi de dün Kent parkta yapılan"Anadolu'da
Edebiyat ve Edebiyat Dergiciliği" konulu idi.
Çoğunluğu Edebiyat dergisi çıkaran veya çıkarmış
Özgen Seçkin(Damar/Ankara),Hasan Özkılıç(agora/
İzmir)Gülümser Çankaya(Şiir saati/Alanya),Uğur
Pişmanlık (Aratos/tarsus),Mine Ömer(Alaz/İzmir)
Altan Türel(Nikbinlik/Ankara),Hayri K.Yetik
(İle/izmir)arkadaşlar Anadoludaki dergiciliğin
sorunlarını,kendi yaşadıklarını dile getirdiler.
Burada yazdığım bazı dergilerin yaşamları son
bulmuştu,ve arkadaşlar nedenlerini açıkladılar.
Bu dergiler çıkarılırken hiç bir maddi beklentisi
Olmayan(daha çok kendi ceplerinden gider)bu insanlar
birer edebiyat şövalyesidirler.Dişleriyle,tırnaklarıyla
yaşama geçirdikleri dergilerinin yaşaması için
mücadele vermişler ama bir zaman gelince tıkanmış-
lardır.Bu tıkanmada en büyük etken dergilerin dağıtı-
mı olduğu belirtildi konuşmalarda,dağıtım tekellerin
elindedir ve kişisel gayretlerle çıkan bu dergilerin
maddi gücü buna yetmez.Bu dergilerin örgütlenemediği,
dağınık bir şekilde mücadele verdikleri de söylenenler
arasında.Bir çoğu genç ve heyacanlı arkadaşlar,bu
coşku olmasa zaten hiç kimse böyle bir işe girişmez.
Düşünsenize bu insanlar böylesine bir mücadele verir-
lerken bizler ne yapıyoruz?Fiatı 2-3 lirayı geçmeyen
bu dergilerden bir tanesini takip edebiliyormuyuz.Ben
kendi çevremden söyleyeyim Bu tür bir dergi olan,
Paspatur'u takip ediyorum(Fethiye'de yayınlanıyor),
arkadaşlar vasıtasıyla bize ulaşıyor,Daha Önce Nihat
Akkaraca bu dergiyi bize ulaştırıyordu şimdi Yazar
Suna Güler hanım bu işi yürüyüyor,işte bu dergilerin
dağıtım şekli,dostlar,sanat aşıkları insanlar.Aslında
abone olmamız gerekiyor elime ulaştığı için bankaya
gidip abone olamadım,bu dergilerin yaşamını sürdürme-
leri için bu gerekiyor.
Zaman biraz sınırlı olduğu için arkadaşlar kısa konuş-
malar yaptılar ama gerçek,isimsiz sanatçıların filizlen-
diği bu dergilerle ilgili bir çok gerçeği de öğrenmiş
olduk.Bu dergiler rengarenk,boyalı sayfalara sahip
değil ama düşün olarak,duygu olarak öyle renkliler ki,
sayfalarını okudukça şaşarsınız.Aratos dergisini hala
çıkarmakta olan Uğur Pişmanlık bu dergileri dağlarda
yanan ateşlere benzetti,Anadolunun dağlarında.Bazen bir
iki ateş sönse de bu ateşler yeni genç yüreklerle yan-
maya devam edecektir.Öğretmenlerin,aydınların dergi
okumadığı,sanatı es geçtiği bir zamanı yaşıyoruz(istis-
nalar hariç),bu arkadaşlara destek olalım ,bundan böyle
fırsatım oldukça bu dergileri tanıtacağım.
İzmir'de yayınlanan İle dergisinin sahibi H.K.Yetik
bu dergileri özgür düşüncenin üretildiği yerler olarak
belirterek,bunlar birer uç beyidir bir geleneği yaşat-
maya çalışıyorlar,yeni imgelerin metaforların buralarda
üretilebileceğini belirtti.Özgen Seçkin'in sahibi
olduğu "Damar "bunların içinde en uzun ömürlüsü(16 yıldır)
ama o da kapanmak zorunda kaldı,Özgen bey bir dergi
satılamıyorsa kapanması en doğru yoldur diyerek olayı
özetledi.

Hiç yorum yok: