23 Ocak 2009 Cuma

Can Yücel


Can Babayı 1999 yılında yitirdiğimizden bu yana 9 yıl
geçmiş,daha dün gibi.Bir yıl sonra onun adına düzenle-
nen "Can Şenliği 2000"in ise anılarımdaki yeri apayrı,
fırsat buldukça yaşadıklarımı eşe dosta anlatırım.
Türkiyenin tanınmış bir çok sanatçısı Datça'da idi,
etkinliklerin hangi birine yetişeceğimizi şaşırıyor,
katıldıklarımızı da heyacanla izliyorduk.Bir çok seveni
bu büyük ozan için koşarak Datça'ya gelmişti.Daha önce
de bahsettim sanırım şiir benim yaşamıma daha orta okul-
da iken girdi,elime geçirdiğim kitapları okurken,bazen
kendim de birşeyler yazıyordum.Biraz halk ozanlarını
taklit bir şeyler.Sonra yüksek okul,öğretmenliğimin ilk
yılları,şiirle resim atbaşı gitti.O yıllarda daha çok
şekil ve içerik olarak Nazım'ı,Mayakowski'yi örnek alır-
dık.Yabancı şairlerden Pablo Neruda çok hoşuma giderdi.
İspanyol şair Garcia Lorca,Türk şairlerden yine Bedri
Rahmi Eyüboğlu ,Hasan Hüseyin daha niceleri ...Şiir
kitapları kolleksiyonum da vardı. Can Yücel'in okuduğum
bütün şiirleri politikti,onu o şiirleri ile tanıyordum
ta ki 2000 Can şenliğine kadar.Palamutbükün'den Knidos'
a geçildi,yollar o zamanlar çok bozuk,ama kimsenin
umurunda değil.Hemen girişteki Antik tiyatroda toplanıl-
dı.Akşam güneş battı batacak,çıt yok Ataol Behramoğlu,
Genco Erkal,Rutkay Aziz,Mümtaz Sevinç,Jülide Kural orada-
lar.Aman ne şiirler ben ortamın da etkisiyle biraz büyü-
lendim.Şiirler öyle yorumlanıyor ki oradaki bütün insan-
ların tek bir yürek olduğunu hissettim,herkes benim gibi
hep orada kalalım bitmesin istedik.Jülide Kural o zaman-
lar bayağı tutulan bir dizide oynuyordu Şevket Altuğ ile,
ama bir insan bu kadar güzel okur Can Yücel şiirlerini,
Mümtaz Sevinç de öyle,Genco Erkal zaten bu işin üstadı.
Yani sanatçılar da o büyülü ortamdan ve okudukları şiir-
lerin ahenginden sarhoş olmuş gibiydiler.Sonra bir daha
bu coşkuda bir etkinlik hatırlamıyorum.
.Can Yücel gibi sanatçıların geleceğe mal olmak için kim-
seye ihtiyacı yok,onlar dorukları karla kaplı yüce dağlar
gibi herzaman var olur,ve hissedilirler ama sadece adını
duymuş bu şiiirlerin tadına varamamışbirçok insan var.
Şiirler sanatçılar tarafından okununca daha bir başka oluyor.Vurgulamalar,suslar,ses tonları şiire can veriyor.
Can Yücel gibi sanatçılar kişilikleri ile de birer abide,
boyun eğmez,haksızlığa tahammül edemeyen,özü sözü doğru
insanlar.Onları saygın yapan,unutulmaz yapan da biraz bu
bence.Kim olursa olsun düşüncelerini pat diye söyleyen,
inanmadığı bir şeyi asla yaptıramıyacağınız insanlar.
Ölümünün 9. yılında kendisini saygıyla anıyor,Datça'mızda
ve ülkemizde bir Can Yücel'in eksikliğini hissediyorum.

Muzaffer Özgen Datça

2 yorum:

Berrin Nalbantoğlu dedi ki...

Yalnızlığa dayanırım da

birbaşınalığa asla..

birden bu şiiri anımsadım..Haklısınız tüm şairlerimiz gibi Can Yücel'i de kaybetmek ülkemiz adına büyük kayıp.
Şairlerimizi blogunuza yer vermeniz çok güzel.

Adsız dedi ki...

şairlerimize de sayfanızda yer vermeniz gerçekten çok güzel böyle büyük şairlerimizi biz gençlere unutturmamamnız çok güzel bir davranış sizi kutlarım